Cemaat yurdunda yaşamaya çalışan bir tıp öğrencisi, Enes Kara intihar etti. Fırat Üniversitesi’nde okuyan Enes, çektiği video ve bıraktığı not ile ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdunda yaşadığı baskı ve zorlukları ve gelecek kaygısını açık şekilde anlatıyor. Elbette Enes’in anlattıkları sadece onun başına gelmiş olaylar değil. Ülkedeki birçok gencin az ya da çok karşılaştığı zorluklar bunlar.
Ekonominin her geçen gün kötüye gidişi ve devlet yurtlarının yetersizliği ile birlikte öğrenciler ucuz olan cemaat yurtlarının kucaklarına itiliyor. Ailenin imkanları yerinde olsa bile gençlerin üzerinde kurulan sosyal ve ekonomik baskılar devam ediyor. Enes’in durumda olduğu gibi yurt yönetmeliklerinden kaçmak için ev şeklinde düzenlenen, buna da devletin göz yumduğu cemaat yurtları gençler için tek okuma şansı olabiliyor.
Peki nasıl oluyor da cemaat yurtları bu kadar serbest ve rahat olabiliyorlar? Siyasi iktidar uzun zamandır cemaat ve tarikat yurtlarını teşvik edip fonluyor. Bu yapılar öğrenci başına barınma ve beslenme yardımı alabiliyor. Her türlü yardımı, teşviği alabiliyorlar ancak en düşük seviyede bile denetlenmiyorlar. Hatta bu yurt binalarının olağan bina yönetmeliklerine uygun olup olmadığıyla bile ilgilenilmiyor. Neoliberalizmin kamu hizmetlerini yok eden anlayışıyla AKP iktidarının desteklediği gerici faaliyetler bir araya geliyor ve karşımızdaki ucubeyi ortaya çıkarıyor.
Bu durum ortadayken Enes’in intiharının sorumlusu kim? Sorumlu, öğrencileri yurtsuz bırakan, okurken çalışmaya zorlayan ve cemaatlerin eline düşüren iktidar sahipleri ve düzenin ta kendisidir. Bugün Enes, geçtiğimiz aylarda Antalya’daki cemaat yurdunda canice öldürülen bir başkası, ondan önce sayamayacağımız yüzlerce örnek… Bu düzenin ortaya çıkardığı eğitim sistemi gençleri baskı altına almaktan, umutlarını kırmaktan ve düzenin bir parçası olmaya mahkum etmekten başka bir işe yaramıyor.
Eğitimin parasız olması ve hiçbir gencin ailelerinin, herhangi bir tarikat ve cemaatin baskısı altında olmamaları, ekonomik ve sosyal tüm ihtiyaçlarının karşılanması ve özgürce yaşayabilmeleri kamunun görevidir. Parasız eğitim her öğrencinin temel hakkıdır. Gençlere düşen bu umutsuzluk çemberini kırmak ve kendi gelecekleri için mücadele etmek. Başka çare yok.