Erdoğan Konuşuyor, Zamlar Gelmeye Devam Ediyor

Yeni yıla zamlarla girdik. Elektrikten, doğalgaza, ulaşıma, köprü ve otoyol geçişlerine ve türlü çeşitli vergilere zamlar yapıldı. Özellikle elektrik ve doğalgaz zamları her türlü üretimin maliyetini arttırıp gıda gibi önemli kalemlerde de daha çok zamma yol açacak. Bugün ayrıca enflasyon oranları da açıklandı. TÜİK bile oranı yüzde 36 olarak verdi, bağımsız ekonomistlerin olduğu ENAG ise yüzde 82 ölçtüklerini açıkladı.

Bu zamlar açıklanırken Erdoğan sosyal medya üzerinden onlarca paylaşımla ekonomideki iyi gidişatı anlatıyordu. Onlarca rakam, veri, görsel paylaşıldı ancak gündemin küçücük bir kısmını bile kaplayamadı. Bütün o görseller çöpe gitti. Hatta yandaşlar arasında zamların yeni yıla girdikten sonra açıklanmasının yanlışlığıyla ilgili tartışmalar da yaşandı.

Yeni yılın ilk iş günü, ekonomik krizin iktidarın iddia ettiği gibi bir gecede çözülemeyeceğini kanıtladı. 20 Aralık akşamı açıklanan yeni mevduat yöntemi, iktidara durumu erteleme fırsatı verdi. Hatta muhalefetin bile morali belli oranda bozuldu. Ancak son birkaç gündeki durum ekonomik meselelerin çözülmekten, hatta ertelenmekten bile çok uzak olduğunu gösteriyor.

Bugün açıklanan yüksek enflasyon oranları Türk lirasında tutulan herhangi bir birikimin döviz garantileriyle bile hızla erime ihtimali olduğunu gösteriyor. Böyle bir ekonominin yüzdürülmesi ne garantisi verilirse verilsin imkansıza yakın. AKP’nin ekonomi sözcüleri de yeni ekonomik araçlar için arayışta olduklarını açıklamışlardı. Yani AKP yönettiği kamu kaynaklarının sonuna gelene kadar çeşitli geçici çözümlerle zaman kazanmaya çalışmaya devam edecek. Döviz garantili mevduat yönteminin ülke gündemini ancak iki hafta erteleyebildiğini de not etmeliyiz.

AKP elinden gelen tüm gücüyle ekonomiyi ayakta tutmaya ve sermaye kesimlerini desteklemeye devam edecek. Erdoğan konuşacak, sinirlenecek, bağıracak. Ancak o gürlemeler hiçbir şeye çözüm olmayacak.

Önümüzdeki en acil mesele uzunca bir süre ekonomideki kötü gidişat olacak. Bu süreç bizler için bir imkandır. Krizler yaratan düzeni ve kapitalizmin iç çelişkilerini anlatacağız, ekonomik gidişata karşı tek çözümün emekçilerin yönetimi olduğunu herkese duyuracağız.