2021 yılı Türkiye’de ve dünyada birçok krizin derinleştiği, insanların da birçok alanda mücadelelerini ortaya koydukları bir sene oldu. Dünya çapında salgının etkileri hala durdurulamadı. Aşılamanın tamamen ilaç şirketlerinin kontrolünde devam etmesi, salgın önlemlerinin karlara dokunmayacak şekilde belirleniyor oluşu hala dünyanın gündeminde. Bunun yanında dünya ekonomisi yüksek enflasyon ve tedarik sorunlarıyla karşı karşıya. 2022 bu sorunların derinleştiği bir yıl olacak.
Ancak kapitalizmin krizleri arttıkça dünyada mücadelenin de yükseldiğini söyleyebiliriz. 2021 yılında dünyanın her noktasından emekçi halkların zaferlerinin haberleri de geldi. Aşırı sağcı liderlerin yarattığı dalganın önü bir seviyede kesildi. Birçok ülkede kapitalizmin acımasız saldırılarına karşı işçi ve emekçilerin inisiyatifleri yükseldi.
Türkiye de bu gelişmeler ve eğilimlerden azade olmadı. 2021 yılı Boğaziçi’nde kayyım siyasetine karşı eylemlerle başladı, direniş hala sürüyor. Siyasi iktidar içi keskinleşen ayrımlar Sedat Peker’in ifşalarını ortaya çıkardı. Devletin onlarca yıldır süren karanlık işleyişi, bu işleyişin tam ortasındaki biri tarafından teyit edildi. Siyasi iktidar İstanbul Sözleşmesi’nden çıktı ancak karşısında ülke çapında bir direniş buldu. Ekolojik sorunlar Marmara’daki müsilajla, Akdeniz’deki yangınlarla, Karadeniz’deki sellerle en üst seviyede felaketlere yol açtı. Düzenin bu meselelerle ilgili hiçbir çözümünün olmadığı tekrar ortaya çıktı. Yılın son döneminde de ekonomik kriz tüm gündemleri geride bıraktı.
AKP yakıcı sonuçları kısa süreliğine ertelemiş gözükse de ekonomik krizin 2022 yılının temel gündemlerinden biri olacağı aşikar. Bu tüm dünya için de geçerli. Kapitalizmin krizleri derinleşsin. Bize düşen işçi sınıfının mücadelesini her alanda büyütmek, yaygınlaştırmak, keskinleştirmek ve kapitalizmin alternatifi bir dünya için tüm çabamızı ortaya koymaktır.
2021’in bütün güzel anılarını kolektif mücadelemiz yarattı. 2022’de de böyle olacak. Tüm yoldaşlara mücadele dolu seneler dileriz.