Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, yeni ekonomi politikaları ve dövize endeksli mevduat yöntemini anlatmak için dün televizyondaydı. Ancak bakanın açıklamaları bırakalım yurttaşları programın sunucusunu bile ikna edememiş gibiydi.
Bakan program için ezberlemiş gibi göründüğü veriler dışında bir şey anlatmadı. Ekonomide bir sorunun ne şimdi ne de geçen yıllarda hiç çıkmadığını, şimdi de bir fırsatın değerlendirildiğini söyledi. Salgın dönemindeki ekonomik durum bile övüldü. Daha bir gün öncesinde görece engellenebilmiş kur krizini geçtik, enflasyonu ve işsizlik oranlarını da görmezden geldi. Yani bu sorunların çözüleceği iddia bile edilmedi. Bu haliyle bakanın siyasi iktidarın yıllardır besleyip şişirdiği MÜSİAD’dan geldiği, tam anlamıyla patronların arasından biri olduğu belli oldu.
Programın zirve noktası ise yandaş kanalın sunucusunun sorduğu mantıklı bir soruya bile cevap vermekten kaçınma çabasıyla geldi. Nebati, sunucunun yeni mevduat yöntemine taleplerle ilgili sorusuna “Gözlerime bakar mısınız? Ekonomi temenni, güven, istikrar ve gözlerdeki ışıltı işi” diye cevap verdi. Bir de kötü bir dolandırıcı gibi “Rakamlar iyi olmasa ben böyle konuşabilir miyim?” diye ekledi.
Bakan’ın bu sözleri hem yeni mevduat yöntemiyle ilgili şüpheleri arttırdı, hem de patron takımının ekonomide ne anladığının bir özetini sundu. Dolar kurundaki ani düşüşün yeni mevduat yöntemiyle ilgili değil, Merkez Bankası’nın arka kapıdan sattığı dolarlarla ilgili olduğu iddiası dile getirildi. Yeni yöntemin uzun vadeli sonuçları, dolar kurunu ne kadar baskılayacağı veya çıkaracağı diğer sorunlar bir vadede görülecek.
Programdaki ekonomi tarifi bir patronun, yani ekonomi denince kendi karından, çıkarından başka bir şey aklına gelmeyenlerin ağzından döküldü. Bakan da bu çıkarları gizlemek için her türlü palavrayı öğrenmiş biri olarak konuştu. Işıltı, güven, istikrar var. Ekmek ve iş yok. Konuşulmasına bile gerek yok. Ancak ekonomi denilen emekçiler sayesinde yürür, patronlar sayesinde değil. Amaç patronların çıkarlarını korumak olunca, bakanlar patronların sözcüsü olunca bu gerçekler unutulur.