2022 yılının asgari ücreti 4250 lira olarak açıklandı. Açlık ve yoksulluk oranlarının altında, ardarda zamların ve tarihi bir enflasyonun görüldüğü bu dönemde verilen zam emekçilerin geçim sorununu ancak kısa bir süreliğine, çok az miktarda hafifletecek. Ekonomik gidişat olduğu gibi devam ederse verilen zam da birkaç ayda eriyecek.
Erdoğan’ın açıkladığına göre asgari ücret zammı patronlardan alınan damga ve gelir vergilerinin iptali ile gerçekleşti. Asgari ücret üzerindeki 450 liralık vergiden vazgeçildi. Yani patronlara kıyak geçildi ve 4 bin liranın üstünde bir asgari ücretin belirlenmesi sağlandı.
Patronları önemseyen bu düzende asgari ücret artışının iki sonucu olacak: Ücretlilerin büyük bölümünü oluşturan asgari ücretlilerin oranı daha da artacak. Asgari ücret asgari değil, standart ücret olmaya daha da yaklaşacak. Buna ek olarak tüm indirimlere rağmen maliyeti fazla bulan patronlar önlerinde hiçbir engelleme olmadan işten çıkarmalara başlayacak.
Siyasi iktidar önümüzdeki süreçte ekonomik gidişatla ilgili tüm eleştirilere “Asgari ücrete yüzde 50 zam yaptık, kimseyi enflasyona ezdirmedik” diyerek cevap vermeyi, seçim sürecine kadar bu argümanı kullanmayı planlıyor. Ayrıca Erdoğan mega projelere döviz üzerinden verilen garantileri unutmuş gibi. İlk fırsatında asgari ücretin dolar olarak değerini karşılaştırmanın yanlışlığını anlattı. Çünkü bu hesaba göre yapılan zamla asgari ücretin değeri 100 dolar ‘azaldı’. Liranın değer kaybını ‘yüzde ellilik zam’ bile karşılayamadı.
Yapılan zammın emekçi halkın geçimine yetmeyeceği, ekonomi kötüleştikçe daha da hızlı eriyeceği kesin. Siyasi iktidar koltuğunu korumanın, patronlar da emekçileri daha çok ezmenin peşinde. Yoksulluğun, sömürünün, yetmeyen asgari ücretler düzeninin sonu ise emekçilerin mücadelesinde.