Yükselen döviz kuru ve enflasyonla birlikte gelen zamlar gündeme oturmaya devam ediyor. Bu haftanın zamları tuvalet kağıdına, süte ve envai çeşit gıdaya damga vurdu. Merkez Bankası yıl sonu enflasyon ve kur tahminlerini arttırdı. AKP’nin dolar kuru sınırı şimdilik 14 lira gibi görünüyor, kur 14 liraya yaklaştıkça Merkez Bankası döviz satarak müdahale ediyor. Bugün üçüncüsü gerçekleştirilen müdahalelerin kaç kere daha yapılabileceği ya da ne kadar etkili olabileceği belirsiz. ABD’de açıklanan yüksek enflasyon (yüzde 6,8) dışarıdaki durumda yakın zamanda bir değişiklik, yani döviz akışında bir artış olmayacağını anlatıyor.
Ekonomide gidişat böyle iken siyasi iktidarın tek yaptığı açıklama ise bekleyip sabretmek gerektiği. Asgari ücret zammını artık hiçbiri ağzına almıyor. Erdoğan ise ayetlerden örnekler vererek ekonomik gidişatın aslında önemli olmadığını, önemli olanın şükretmek olduğunu anlatıyor. Arada da ekonomiden şikayet etmenin pek de ‘yerli ve milli’ bir faaliyet olmadığını söylüyor. AKP’nin pompaladığı bu tür söylemler sokak röportajlarında da duyuluyor ancak küçük bir kesim dışındakilere hitap edemiyor, hatta çoğu zaman geniş kesimleri aşağılamaya varıyor.
Siyasi iktidar yeni ekonomi politikasıyla bir çıkış ihtimalinin olduğunu söylüyor ancak ufukta böyle bir iyileşme ihtimali görülmüyor. 6 aylık süre iddia edilen kalıcı değişiklikler için kısa, güncel ekonomik durumu sürdürmek için ise çok uzun. İktidarın üzerinde yürüdüğü ekonomi ipi gittikçe inceliyor.