Düşük faiz politikası uygulanmaya başlandıktan sonra rekor üzerine rekor kıran dolar kuru, siyasi iktidar tarafından bir süredir önemsenmiyordu. Erdoğan açıklamalarında kurun ‘ekonomik saldırılarla’ yükseldiğini ancak durumun yoluna gireceğini anlatıyor, yüksek döviz kurunun lirayı rekabetçi yapacağı söylüyordu.
Ancak Merkez Bankası bugün açıkça doların çok yükseldiğini, düşürmek için de piyasaya dolaysız dolar sattığını açıkladı. Bu hamle ile dolar kurunun ciddiye alınmaması gerektiği, yükselse de ihracata yarayacağı, ‘ekonomik saldırılar’ olmadan daha düşük bir seviyede dengeleneceği gibi argümanlar çökmüş oldu. Merkez Bankası’nın bir önceki rekorlarda açıklamasına yazdığı ‘Bizim kur hedefimiz yok, piyasa kendisi belirler’ söylemi de çöpe gitti. Dolar kurunun yüksekliğinin bir noktada ekonomiye zarar vereceği kabul edilmiş oldu.
Merkez Bankası’nın dolar satışının kurda kalıcı bir dengeleme yaratamayacağı bugünden görüldü, düşen kur yeniden arttı. Çünkü dolar satışı için gerekli rezervlerin sınırlı olduğu, taşıma su ile kurda kalıcı dengenin sağlanamayacağı biliniyor.
İzlenmeye karar verilen ekonomi politikası hem sermayenin bir kesiminin hoşuna gitmiyor, hem de emekçi halkın üzerinde büyük yükler oluşturmaya devam ediyor. Bu memnuniyetsizliğe rağmen bu yolda yürüyen AKP’nin buna ne kadar devam edeceğini göreceğiz.