Uzun zamandır beklenen asgari ücret görüşmeleri başladı. AKP asgari ücret görüşmeleri ufukta göründüğünden beri yüksek bir zammın çıkabileceği mesajını veriyor. Çalışma Bakanı’nın açıkladığı ankete göre asgari ücret en fazla 4 bin liraya çıkarılacak. Asgari ücretliler üzerindeki vergi yükünün kademeli olarak düşürülmesi de gündemde.
Yüksek enflasyonun ekonomik yaşamın bir parçası olduğu bu dönemde asgari ücrete yapılacak yüksek bir artış elbette emekçilerin geçimlerini bir nebze de olsa kolaylaştıracak bir kazanım olacaktır. Ancak patronların karlarından ne kadar vazgeçeceklerini, siyasi iktidarın vergilerden ne kadar feragat edeceğini göreceğiz. Asgari ücrete verilecek zammın her ürüne, her faturaya her hafta zammın yağdığı bu dönemde ne kadar yeterli olabileceği de şüpheli durumda.
Siyasi iktidar ekonomik krizin içinde yine patronları koruyacak bir ekonomi politikasıyla yol almaya çalışıyor. Ancak bu politikalara halkı da bir şekilde ikna etmek, bir sonraki seçimler için zorunda oldukları maddi bir sorun. Memurlara ek gösterge, doktorlara yapılacak zam gibi gündemler hep bu zorunluluğun ürünü. Asgari ücret görüşmeleri de bunun gölgesi altında yapılacak. AKP patronların karlarını fazla düşürmeden herkesin anlaşacağı ya da anlaşmış gibi görüneceği bir oranı bulmaya çalışacak. Bu durumun "idare edilemeyeceği" günlerde olduğumuz ise çok açık bir gerçek.
Asgari ücret süreci, toplu iş sözleşmesi süreçleri ve işçi sınıfına kazanım olabilecek tüm süreçler bizler için çok önemli olacak. Yine de patronların bileğini bükmeden nihai hedeflerimize ulaşamayacağımızı, işçilerin iktidarını kazanamayacağımızı bir an olsun aklımızdan çıkaramayız. İşçi sınıfının hakkı olanı almak için itiraz ettiği, birleştiği, mücadele ettiği bu süreçler, asgari ücret düzeninin sonunu getireceğimiz günler için birer adım olacak.