Trendler Bir Yana, Yoldaşlar Bir Yana

Dün geceden bu yana doların yükselişini konuşuyoruz. Konuşmayalım mı? Konuşalım. Peki İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararını konuşmayalım mı? Dolar yükseldi diye sözleşmeyi gündemde tutmayalım mı?

Okumuş yazmış kesimin halkı balık hafızalı olmakla suçlamasını çok sık duyarız. Ama görülüyor ki halktan önce kendileri balık hafızalı. Hatta hashtag hafızalı, algoritma hafızalı da diyebiliriz. Sabah kalkıyorlar “trend topic”te ne var diye bakıyorlar. Gündemleri, mücadeleleri o “trend” oluyor. 

 

Örneğin bugün gözlerini açtılar dolar “trend”de. Diğer tüm saldırılar bir kenara bırakıldı. Gelsin soğuk dolar şakaları, gitsin dikkat çeken twitler. İstanbul sözleşmesi, HDP’nin kapatılma davası, Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması bunlar “trend”lerden düştü bir kere. “Trend”de düştüyse mücadelede de düşer mi? Bizce düşmez.

 

Bütünsel ve siyasal programı olan bir devrimci mücadele yürütenler için düşmez. Devrimci partilerle, “trend topic” partileri arasındaki fark budur. Devrimci partiler siyasal programlarına bağlı hamleler yaparlar, “tt” partileri ise sosyal medya algoritmasına bağlı twitler atarlar.

 

Evet, bugün çok yönlü bir saldırıyla karşı karşıyayız. Öngörülü olmak, bugünler için önemli. Bu saldırıların olacağını az çok öngörebiliyorduk. Aniden, topyekün olması şaşırtıcı olabilir. Ama bizlerin ve herkesin yaşadığı şaşkınlığı hızla atlatmayı öğrenmesi de gerekir. Aktüel devrimci mücadele budur. Canla başla yürüttüğümüz mücadeleyi parça parça ve sıralı düşünmekten vazgeçip, koordineli ve karmaşık olarak ele almalıyız.

 

Partimiz bu tarza çok yakın. Twitter’da dolar görünce gündem dolar, Newroz görünce gündem Newroz demiyoruz. Ekonomi deyince işçi, işçi deyince sendika demiyoruz. Demokrasi mücadelesini sadece ezilen halkın meselesi olarak görmüyoruz. Bizi sadece işçiler, sadece ezilen halklar, sadece kadınlar, sadece demokrasi, sadece gençler ilgilendirir, özetle sadece şu parçadan sorumluyuz demiyoruz.

 

Bugün böyle diyenlerle demeyenlerin ayrışma günüdür. Ayrışalım. Emekçi halkın iktidarıysa konu, ayrışalım. Bu parçaların her biri çok önemli. Ama o parçaları işçi sınıfının öncülüğünde iktidara taşımak tek çözüm. Bunu parça parça ele alarak yapmak mümkün değil. Eğer her parçayı ayrıca ele alabiliyor ve onları emekçi halkın iktidar mücadelesinin etrafında birleştirebiliyorsak ne mutlu bize.

 

Bugün dolar şakası yapanlar için İstanbul Sözleşmesi geride kaldı. Onlara bir selam Taksim’den yolladık. Yarın bu balık hafızalılar tüm hedeflerini yine unutacaklar. Trend olan neyse onun peşinden gidecekler. Emekçi halkı trend peşinde koşanlarla baş başa bırakmayacağız. Ona kocaman, yıldızlı yumruklu, kızıl bir bayrak dokumaya devam edeceğiz.