128 milyar dolar nerede? Soruyoruz, her seferinde farklı yanıtlarla iktidarın çeliştiğini görüyoruz. Konuştuğumuz 128 Milyar Dolar, 50 milyon kişiye iki doz uygulanabilecek aşı demek. Bir kesimin, çok büyük rakamlar konuştuğumuzun bazen farkında olamadıklarını gözlemleyebiliyoruz. Kaldı ki üç kuruşluk bir yolsuzluk dahi olsa, bunu normalleştiren bir siyasi ele alışı terketmek gerek. Bu ülkede çok yaygın bir hata. Ama bu sefer öyle olmadı. Seçimde giderler zaten denilerek, basın açıklamasında dile getirilip geçilen bir konu olmadı. İşte şimdi üzerine gidilebiliyor. Çok da iyi oluyor.
AKP iktidarı kamu kasasının üzerinde oturuyor. Sürekli “yaptım, şu kadar para harcadım” dediği her kalem kamunun. Kamunun demek, emekçi halkın demek. Toplumun vergileriyle biriken devasa miktarlar demek. Herkesin ortak ihtiyaçları için oluşan o kasalardan para çalınmasına alışmak başımıza nasıl da felaketler açtı bugüne kadar.
Bundan önceki tüm yolsuzluk gündemlerinin üzeri o ya da bu şekilde kapatıldı. Ya bunu dile getirenlerin terörist ilan edilmesiyle ya da yolsuzluğa israf gibi laflar ederek hep geçiştirildi. Şimdi devasa bir rakamı soruyoruz. Ana muhalefetin de bu konunun üzerine gitmesi olumludur. Bunu sorabiliyor olması bile, AKP’yi cevap vermeye çalışan ama başaramayan bir pozisyona sürüklüyor. Nerede diye sorulan afişler cumhurbaşkanına hakaret sayılıyor.
Hiç bir şekilde bu parayı çalmamış olsalar dahi, günü kurtarma politikalarıyla batırdıkları açık. Tam da kendi tabirleriyle; “hiçbir şey olmasa bile kesin bir şeyler oldu.”
Bu konunun bugün bu kadar sıcak konuşulabilmesinin bir sebebi de ekonomik çöküntüdür. Herkes 128 milyar dolarla neler yapılabilir diye sayıldıkça, hayati ihtiyaçların karşılanması yerine buhar edilmiş bu miktarı duyunca öfkeleniyor. Öfkelenecek. İşte herkes emekçilerin denetimi olabilseydi böyle olmazdı diye görecek. Her felaket bir dersi de yanında getirecek ise, bu yönden ders çıkarılsın. Bu düzenin, kamu kaynaklarını gerçek sahiplerine denetletmeyen işleyişi de tersine dönsün.
128 milyar dolar ne demek? İşçilere, emekçilere, esnafa halka her seferinde para yok diye ağlayanları, ağlatana kadar soralım. Üzerine gidelim. Bu yalnız ana muhalefetin gündemi olabilir mi? Asla. Bu ülkede emeğiyle geçinen, ürettiğine el konulan herkesin konusudur. Daha çok kıvranacaklar, daha çok yolsuzluklarıyla ortalığa saçılacaklar.