Pazartesi günü Taksim Meydanı Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri’nin “Kararı geri çek” sloganlarıyla yankılandı. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararı, herhangi bir günde herhangi bir karar olarak düşünülemezdi, düşünmediler. Arkadaşlarımızı önce gözaltına almaya çalıştılar. Sonra bu kararın insan hakları eylem planına göre uygun olmayacağını düşünmüş olacaklar ki, gözaltından vazgeçtiler. Taksim Meydanı’nda arkadaşlarımızı ablukaya aldılar. Siyasi iktidar buna demokrat olmak diyor.
“Kadına yönelik şiddete biz de karşıyız” safsatasına karşı, tüm bu riyakarlıkları da ortaya koydu bu eylem. İktidar bir avuç yobaz topluluk ile oy pazarlığını tüm kadınlara tercih ediyor. Bu uzun vadede kadınların özgürlükleriyle ilgili birçok sorunu ortaya çıkarabileceği gibi, kadınların bugüne kadarki mücadele hattını da başka bir evreye getirecek bir durum.
Siyasi iktidarın gericilerle işbirliği kadınların mücadelesini durduramayacak elbet. Ama kadınların tek meselesini aile içerisindeki şiddet meselesine indirgeyenlere karşı, bundan sonra özgürlük bayrağı da daha çok açılacaktır. Bu açıdan da iktidarın bu hamlesi ile, bundan sonraki süreçlerde kadınlar ve LGBTİQ+lar için özgürlükler mücadelesi daha çok öne çıkacaktır.
Böylesi kararlar, saldırılar olduğunda yalnız “kalabalıklar” iddiası ile sokaklara dökülmenin ötesindeki bir ihtiyacın ne demek olduğunu görüyoruz. Sanılıyor ki, çok çok kalabalık olunca bazı kararlar geri çekilir. Bir kez daha göreceğiz ki, örgütsüz ve politik iddiasız hareketlerin değiştirici olması mümkün olmayacaktır. Yanıldıklarını görecekler. Bunca yıldır o yasalar için birikmiş mücadele ile illerinden ilçelerine, işyerlerinden üniversitelere kadar yaygınlaşmış bir örgütlenme ne demek işte bu günlerde görülüyor. Bugünlerin ve yarınların mücadelesine strateji çizebilecek olan tek alet Kadın Meclisleri’nin örgütlülüğüdür. Böyle bir karara karşı yalnız öfkelenmenin değiştirici olmadığını görmeliyiz ve anlatmalıyız. Değiştirici olan bu saldırıları örgütleyen gücün karşısında yine örgütlü bir güçtür. Kadınlar için de o örgüt Kadın Meclisleri; işte bu sayede birkaç saat içerisinde 40 ilde eylem yapabildi. Önümüzdeki günlerin mücadele hattı da bu sayede örülecek.
Kadınları yalnızca eyleme davet etmek değildir mesele. Kadınlar düşünen, karar veren, değiştirenler olmak için örgütlenecek. Mücadele uzun solukludur. Kadınların eşitlik mücadelesi bugün başlamadı, yarın bitmeyecek. Mücadele ilmek ilmek örülecek ve bu gidişatı değiştirecek.
Böyle bir sistematiğin yolunda yürüyen Kadın Meclisleri, öfkeye yaslanan ve hızla sönümlenen tüm hareketlerden ayrışıyor. Bu yasaları Platformdan başka kimse konuşmazken de böyleydi, şimdi herkes yasalara sahip çıkarken de böyle.
Şimdi önümüzdeki sürecin mücadelesi de böylesi ilmek ilmek örülecek. Fikirle, sabırla, kararlılıkla...