Dün yayınladığımız ‘Serbest Piyasa Mühendisleri’ yazısını bir soru ile bitirdik. Eğer ‘piyasalar’ faizin artmasını bu kadar çok istiyorsa, en küçük bir düşürme belirtisinde bile bu kadar büyük tepkiler veriyorlarsa, AKP’nin düşük faiz ısrarı nereden geliyor?
AKP sermaye düzenine kökünden bağlı. Yine de şu anki özel durumu AKP’nin çıkarlarını sermaye sınıfının en genel çıkarlarından ayrı düşürüyor. Sermaye güncel olarak faizlerin yüksek tutulmasını ve dolar kurunun dengelenmesini istiyor. AKP ise bu görece dengeli ekonomik gidişatın kendi siyasi durumunu çözemeyeceğini biliyor. Faizin yüksek tutulması kur ateşini düşürebilir. Ama bu durumda AKP kendi yandaşlarına düşük faizli kredi akışını durdurmuş olur. Bu kredi akışı ki senelerdir beşli çetenin semirmesini ve kamu kaynaklarını yağmalamasını sağladı. AKP bu beşli çeteyi beslemekte, aynı zamanda da onlara dayanmaktadır. Yüksek faiz demek AKP’nin bu çıkar ilişkisinden vazgeçmek zorunda kalması anlamına gelir.
AKP’nin faiz ısrarı, kendi içindeki süregiden tartışmalardan bağımsız ve kesin bir karara bağlanmış durumda değil. Albayrak’ın istifa ettirilmesi ve yeni Merkez Başkanıyla bir oranda tekrar geri gelmesi, ekonominin gidişatıyla ilgili büyük bir tartışmanın devam ettiğini gösteriyor. Birkaç ayda bir Merkez Bankası başkanının değişmesi de aynı nedenden.
AKP’nin ekonomi politikası, iç ve dış politikadan ayrı değil. Nasıl diğer yönlerde bir dikiş tutturulamıyorsa, ekonomik gidişatın da düzeltilmesi çok zor.