Serbest Piyasa Mühendisleri

Cuma gecesi Merkez Bankası Başkanı’nın değiştirilmesinin etkisi, bugün borsanın açılmasıyla belli oldu. Dolar kuru yükselmeye, daha doğrusu Türk lirasının değeri dolar karşısında hızla düşmeye başladı. Merkez Bankası faizleri güncel olarak yüksek, yine de Merkez Bankası başkanının değişmesi faizlerin indirileceği beklentisini yaratıyor. Bu beklenti de Türk lirasının satılıp dolar alınmasına ve Türk lirasının değerinin düşmesine neden oluyor. Türk lirasının değerinin düşmesi demek, ekonomi bildiğini iddia eden damadın bir zamanlar söylediğinin aksine, Türk lirasıyla maaş alan herkesin alım gücünün düşmesi ve üretimi ithalata ve bu yüzden de dolara bağlı olan tüm tüketim mallarının fiyatlarının artması anlamına geliyor.

Peki faizler yüksek olsaydı, dolar da çok artmasaydı emekçiler için durum çok mu iyi olacaktı? Hayır. Merkez Bankası’nın yüksek faiz vermesi demek; üretime, ücretlere, kamu için yapılacak harcamalara kullanılması gereken paranın bankalarda beklemesi anlamına gelir. O büyük birikimler faiz yoluyla yalnızca patronlara daha çok kazandırır. Emekçiler enflasyonla değil belki ama bu sefer de işsizlik ve düşük zamlara mahkum edilir.

 

Serbest piyasa ekonomistleri de patlamaya yaklaşmış büyük bir makinenin başındaki mühendisler gibidir. Bu makinenin birçok vanası ve düğmesi vardır. Bazen faizle oynanmasını, bazen kredilerin kısılmasını, bazen asgari ücrete zam yapılmasını isterler. Tek dertleri ise makinenin çok ısınıp patlamasını önlemektir. Bu mühendislere göre güncel olarak ülke ekonomisinin patlamaması için yapılacaklar şunlardır: Faizler yükseltilsin, Merkez Bankası bağımsız (ama serbest piyasaya bağımlı) kararlar alsın, Erdoğan ekonomiyle ilgili açıklama yapmasın. Son olarak da herkes serbest piyasa ekonomisine bağlılığını bildirsin, ‘kimsenin parası bizde kalmaz’ denilsin.

 

Evet haklılardır. Bunlar yapılırsa ekonomi azıcık iyileşir. Daha doğrusu iyileşmez ama dengeli hale gelir. Çatlayıp patlamaz. Beklentilere uyar. Ama temel çözüm bu olamaz. Serbest piyasa denilen büyük makine hep çatlayıp patlamaya meyillidir.

 

Peki AKP bu serbest piyasa mühendislerini neden dinlememektedir? Ekonomiyi neden sürekli çatlayıp patlatmaktadır? Bunu da önümüzdeki günlerde ele alalım.