Yüksek kiraları, yurt eksikliğini ve genel olarak barınma sorununu gündeme getirmek için parklarda yatan gençler günlerdir iktidar tarafından hedef alınıyordu. Dün gece de bu açıklamaların sonucu olarak onlarca genç gözaltına alınıp sabaha karşı bırakıldılar. AKP, ülkenin sorunlarına yönelik tavrını gösterdi.
İktidar varlığını ne kadar reddetse de barınma sorununun gizlenilmesi mümkün değil. Sadece öğrenci gençler değil, tüm emekçi kesimler bu sorunla karşı karşıya. Gençlerin toplumun tümünü ilgilendiren bir meseleyi ele almasının ise ne kadar faydalı olduğu görülüyor. Toplum parkta sabahlayan gençleri sahipleniyor ve barınma sorunu herkes açısında önemli bir konu haline geliyor. İktidar reddediyor ancak valiler, rektörler, belediye başkanları şehirlerinde kalacak yeri olmayan üniversiteliler için düzenleme yapmak zorunda kalıyor. KYK yurtlarında odalara fazladan yataklar atılıyor. Madem parklarda yatanlar yalan söylüyor, devlete bağlı kurumlar neden bu önlemleri alıyor? Daha doğrusu almak zorunda kalıyor?
Barınma sorununun arkasındaki daha temel mesele ise elbette ekonomik kriz.
Barınma sorunu meselesi ayrıca ekonomik gidişatın yarattığı sorunlara müdahalelerine geniş kesimlerce sahiplenilebildiğini de gösteriyor. Boğaziçi direnişi ülkedeki kayyım politikalarına karşı tüm toplumun desteğini almıştı. ‘Barınamıyoruz’ diyenler de benzer şekilde ekonomik gidişatı ülke gündemine yerleştirdi. Öğrenci gençlik mücadelesi, ülkedeki temel sorunları ele alma ve onları gündeme taşıma potansiyelini koruyor. Gidilmesi gereken yön de budur.