Erdoğan bugün başlayan yeni eğitim dönemini bir meslek lisesinde yaptığı konuşma ile açtı. Meslek liselerinin, imam hatiplerin geldiği durumu ve genel olarak lise eğitimindeki sözde ilerlemeleri anlattı.
Ancak eğitimin içinde bulunduğu durumu asıl olarak liseliler biliyor. Verilen eğitimin bir niteliği yok. Üniversitelerin bile herhangi bir nitelik göstermediği sistemde devletin verdiği lise eğitiminin seviyesi daha da düşük. Nitelikli eğitim iddiası tamamen özel okul ve kurslara bırakılmış durumda. Meslek liseleri özelinde de Erdoğan’ın söylediklerinin aksine iş bulmak daha kolay değil. Sermaye, staj adı altında öğrencileri nasıl sömürüyorsa, mezun emekçi gençleri de aynı şekilde sömürmek için fırsat kolluyor. Yüksek işsizlik rakamları ise gençleri en kötü koşullarda bulunan işlere bile razı ediyor. Erdoğan’ın övgüleri liselilerin sermayenin pençesine bırakılmasını unutturamıyor. İmam Hatipler ise ayrı bir mesele. AKP’nin yıllardır yaptığı İmam Hatip propagandaları hiçbir işe yaramıyor. Gençler ancak aile baskısı ile bu okulları seçiyor. Mezun olduklarında da diğer her genç gibi geleceksizliğin içine düşüyor.
Üniversite sayısını patlatıp niteliği yerlerde süründüren politikalar aynı şekilde liselerde sürdürülüyor. Amaçsız, öğrencilere hiçbir eğitim sağlayamayan ve velilere finansal bir yük olmaktan başka bir işe yaramayan liseler ancak nesillerin geleceksizliğini pekiştiriyor.
İlkokullar, liseler, üniversiteler, sınav sistemi, özel okullara dayalı politikalar… Saydıkça sayabiliriz. Yeni eğitim dönemi başladı ancak eğitim sisteminin hiçbir parçasının tutulacak yeri yok. İktidar birçok alanda olduğu gibi eğitimde de koca bir sıfırdan başka bir şey ortaya koyamıyor.