Başkent Kabil’den yapılan tahliyeler sürerken IŞİD’in üstlendiği iki bombalı saldırı, Afganistan’daki siyasi durumun kaygan halini tekrar hatırlattı. Taliban’ın yönetimi hızlıca ele geçirmesi, ülkedeki durumun da aynı hızla istikrar kazanacağını göstermiyor.
Taliban ilk iktidara geldiği dönemdeki gibi dışarının tepkisini toplamayacak, gerektiği yerlerde Batı ile de anlaşacak bir görüntü vermeye çalışıyor. Ancak yıllarca emperyalistlerin saldırıları altında cihatçı örgütlere ev sahipliği yapmış bir ülkede birkaç günde güçlü bir iktidar kurulamaz. IŞİD’den El Kaide’ye, hatta Taliban’ın kendi içindeki akımlara kadar birçok grup yeni dönemle ilgili kendi konumlarını alacak. ABD, Çin ve Rusya ile kurulacak ilişkiler de dahil edilince konunun daha çok su kaldıracağı görülebilir.
Patlamalardan siyasi olarak en çok etkilenenlerden biri Biden. Cumhuriyetçiler çekilme kararının aceleyle ve plansız şekilde alındığını ve zaten yanlış bir karar olduğunu anlatıyor. Ölen ABD askerleri üzerinden de Biden’ı sıkıştırıyor. Biden elbette ‘Çekilmeyi durduruyoruz o zaman’ demeyecek ama kısa vadede yenilgi havasını da tadacak. ABD’nin yakın gelecekte alabileceği bir tutum, IŞİD gibi cihatçılara karşı daha ‘ılımlı’, yani dışarıya daha bağımlı bir pozisyondaki Taliban yönetimini desteklemek olabilir.
Erdoğan patlamalardan sonra yaptığı açıklamalarda elde kalan tek şey olan ‘havalimanı işletmesine’ uzak bir tavır gösterdi. Ancak süreç burada da devam ediyor. Afganistan’da görülecek herhangi bir fırsat, tutumları bir gecede değiştirebilir. Patlamalardan sonra dile getirilen ‘tehlikeler’, aylar önce Afganistan konusu ilk açıldığında da mevcuttu. AKP genel bir ilke olarak kendi çıkarlarına uygun gördüğü hiçbir fırsattan çekinmeyecektir. Biz de olguları takip etmeye ve değerlendirmeye devam edeceğiz.