Kapitalizmin İklim Krizi Ortada, Sorumlular İse Kayıp


IPCC, yani BM’ye bağlı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, bugün yayınladığı raporda acı bir gerçeği tekrar ortaya koydu: İklim değişikliği beklenenden daha hızlı şekilde geliyor, şu ana kadar yapılanlar yeterli olmuyor.

Türkiye’den sonra şimdi de Yunanistan’daki yangınları takip ettiğimiz bu dönemde raporun vuruculuğu katbekat fazla. Rapor, daha öncekilerden keskin şekilde ayrılıyor: Hem iklim değişikliğinin sonuçlarının beklenenden daha sık ve şiddetli görüleceği söyleniyor, hem de acilen alınacak önlemlerin dahi ısınmayı geri çevirmede yetersiz kalabileceği söyleniyor. BM Genel Sekreteri Guterres rapora dayanarak tüm ülkelerin fosil enerji kaynaklarını terk etmesi için çağrı yaptı bile.

BM’ye bağlı bir organın, tüm dünyadan bilim insanlarının katkısıyla oluşturduğu bu raporun bile iklim değişikliğinin sonuçlarını bu kadar keskin şekilde kabul etmesi, tehlikenin aciliyetini kanıtlıyor. Ancak BM, AB gibi uluslararası yapıların bu krizi kabul etmesi sorunun hızlıca çözüleceği anlamına gelmiyor. İklim krizinin temelinde yatan sebep, birikmiş artı değere el koyan bir avuç sermayedarın kendi kar arayışlarını her şeyin önüne koyması. Ülkeler, hükümetler, uluslararası yapılar felaketlerin aciliyetinden artık kaçamayacak duruma gelmiş olabilirler. Ancak kendilerinin de güçlerini aldığı kapitalist sistemden durduk yere kopmaları mümkün değil.

Bir düzen değişikliği hedeflenmeden çıkarılan tüm raporlar, imzalanan uluslararası anlaşmalar ve yapılan tüm açıklamalar birer oyalama sürecine dönüşecektir. Ancak rapor bu tür oyalamalara zaman kalmadığını açık şekilde ortaya koyuyor. Uluslarararası yapıların iklim değişikliğine karşı çokça dile getirdiği bireysel kullanımların azaltılması, ‘mucize’ teknolojilerin kullanıma sokulması, karbon salınımlarının ücretlendirilmesi  vb. çözümler, sorumluluğu sermayenin elinden alıp yapılması gerekenleri ertelemekten başka bir amaca hizmet etmiyor.

İklim kriziyle ilgili tekrarlayacağımız tek cümle var: Sorumlu tüm insanlık değildir, sorumlu kapitalist düzendir. Önerilecek her çözüm de önce bunu temel almalıdır. Sermayenin dünya çapındaki üretim süreçleri üzerindeki egemenliği kırılmadan söylenen ve yapılanlar geçici çözümler olarak kalmaya mahkumdur.