Erdoğan, bugünkü konuşmasında haftalardır yapmadığı kadar net şekilde Soylu’nun arkasında durdu ve Soylu’nun anlattığı ‘Asıl hedef alınan Türkiye’ söylemini tekrarladı. Bu açıklama Erdoğan’ın kısa vadede Soylu’yu görevden almayacağını gösterdi diyebiliriz. Yine de desteğin bu kadar geç gelmesi bile büyük tereddütlerin yaşandığının göstergesi. Ayrıca iddialar ile ilgili adli süreçlerin işleyeceği de Erdoğan’ın ağzından duyuldu.
Erdoğan’ın Soylu’nun görevden alınacağı bir süreci başlatması da muhtemeldi ama olasılığı düşüktü. Eğer yapılsaydı, iktidarın içinde bulunduğu kriz durumu çok daha açık bir şekilde ortaya çıkmış olurdu. Şimdilik bu durumun ortaya çıkışı ertelendi. Yine de, Soylu görevde kalacak olsa bile Erdoğan ile olan bağlarının zayıflayacağı ve parti içindeki etkisinin azalacağı kesin.
AKP’nin bundan sonraki tüm motivasyonu iddiaların AKP yönetimi ile bir ilgisi olmadığını, ilgisi olanların da Peker tarafından dile getirildiği için baştan konuşulmaması gerektiğini propaganda etmek olacaktır. Elbette bu iddiaların soruşturulmasını isteyenler de ‘yerli ve millilikten’ men edilecektir. AKP’nin bu konumu dertlerinin çözümü olmaktan çok uzak. Peker uzun yıllardır bu ilişkilerin içerisinde ve büyük ihtimal anlatacağı daha çok şey var. Açıklanacakların içeriklerini şimdiden bilemesek de sürecin devam edeceği belli. Soylu’ya yapılan destek açıklaması bir süreci kapatsa bile yeni ve daha geniş kapsamlı iddiaların ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Bugüne kadar ortaya atılanlarla yalnızca birkaç yandaş gazetecinin kariyeri bitti diye düşünmemeliyiz. Soylu’nun Ağar’a kesin şekilde cephe alması, Ağar ile Korkut Eken hakkındaki iddialar ve adli süreçler daha ortada duruyor. Bu ipin ucunun elbette devamı da var. Peker istemeyerek de olsa koca bir devlet geleneğini gündeme oturttu. Bu durumun yükü iktidarın tüm ortakları için beklenmedik sonuçlar yaratabilir.