70 il, yeni ülkeler ve her kuşaktan yükselen “Sözleşmeyi uygula” sloganı…
“Anayasayı yasayı sözleşmeyi uygula” sloganı ile yola çıkan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri bu hafta sonu Türkiye Kadın Meclisi toplantısında buluştu.
Kadın cinayetlerini durdurmak için yola çıkılmasından bu yana, adım adım tüm sorunlar ele alınarak bu günlere gelindi. Her daim bir politik perpektifi öne sürmeyi hedefe koymak, o yönde örgütlenmenin de önünü açtı. Şimdi Kadın Meclisleri 70 ilde meclisini kurmuş bir aşamaya geldi. Bu illerin ilçelerinde de meclisleşen, ülke sınırlarını aşarak bir çok ülkede de Kadın Meclisleri kurabilen bir aşamaya geldi. Tüm bu il ilçe ve ülke örgütlenmelerinin yanında; üniversite, lise, işçi kadınlar ve artık LGBTİQ+ların meclisleşmesinde de aynı seviyelerde örgütlenme hedefi sürüyor.
Kadın hareketinde böyle bir örgütlü güç var edebilmek, dünyaya örnek oldu denilebilir. Olmaz denilen oldu ve bir halk hareketi, bulunduğu her yerde bir politik perspektif çerçevesinde örgütlenmenin örneğini ortaya çıkardı. Türkiye Kadın Meclisi’nde 800’e yakın kişinin katılımıyla bir toplantıyı gerçekleştirmenin özgüveni herkesin konuşmasında hissedildi. Bugüne kadar pek eylem yapılmamış illerdeki kadınlar “açık açık örgütleniyoruz” demenin gücünü bugüne kadar asla yalnız yürümemiş olmasından alıyor.
800 kişi nasıl toplanıp da karar alır, o kadar kişi saatlerce nasıl konuşur diye merak edenler varsa, o tartışmalar da artık kapandı. Kalabalıkları görünce seminer vermek isteyenlerin dünya görüşü yerle bir oldu, şimdi herkes konuşmanın birlikte karar almanın heyecanında. Bu fark yakın tarihte çok tartışmalıydı ama şimdi çok açık şekilde ortadan kalktı.
Kadın meclislerinde bugüne kadar mücadele edenler, yaşadığı sorunların yalnız kadınlara özgü olmadığının farkında. Yaşadığı toplumun tümünün yaşadığı sorunlar görmezden gelinerek kadınlar için de umutlu yarınlar ortaya çıkmıyor. Bu açıdan, ülkede kadınlar için sorunları ortaya çıkaran siyasi iktidarın hukuksuz tüm hamlelerini hedefe koymak, “nihayet” duygusu veren bir biçimde karşılanıyor. Bu kadar büyük kalabalıkların hemfikir bir mücadele hattı çizebilmiş olması da oldukça önemli.
Onlarca yeni fikir, onlarca yeni eylem, bütünün tüm parçalarına emek vermek için hazır olan yüzlerce kadın... Her seferinde “bu daha başlangıç” duygusuyla yenilenen bir mücadele… Şimdi toplumun kılcal damarlarına kadar ulaşan bir fikri zenginliğin bir kolektif gücü var. Bu, bu ülkede ve dünya çapında bir çok deneyin önünü açacak çok önemli bir alet. Şimdi bayrağını toplumun tamamının sorunları için de dalgalandıracak.
Bu süreç, ülkede eşitsizliğin ve adaletsizliğin türlü sorunlarıyla mücadele eden tüm toplumsal kesimlere büyük güç verecek. Kadın hareketinde de, “kadınlar yalnız kadın sorunuyla ilgilendiği için başarılı oluyor” yaklaşımı yerle bir edilecek. Kadınların sorunu politik ise, kadınlar nasıl politik olmayacakmış. Tüm bu temelsiz yaklaşımlar dağılıyor. Kadın Meclisleri örgütlendikçe yeni yollar açıyor. Elbette hala çok aşılacak yol olduğunun da bilincinde olarak...