Palavra, palavra, palavra

BioNTech’in kurucusu, Uğur Şahin “patent” tartışmalarına yeni açıklama yapmış. Şahin, Biden’in aşılardaki patenti kaldırılmasını desteklediğini açıklaması ardından  “Gelişmiş ülkeler şunu anlamalı, bir kez yardım etmek işe yaramaz” diyor.

“Hükümetler, üreticiler ve kurumlar yoksul ülkelere düzenli olarak yardım etmeli. BioNTech, bu tür ülkelere hiçbir kâr amacı gütmeden düşük fiyatlarla aşı sağlıyor. Fikri mülkiyetin korunmasından feragat etmek bir çözüm değil” Haklı mı dersiniz? ABD’ye yoksul ülkelerin sebebi sensin demeye yakın bir açıklama gibi duruyor.

Size ilginç gelebilir, Biden aşıdan patentlerin kaldırılmasını destekliyor. Aşı CEO’ları bu öyle bir kere yardım yapmak ile çözülecek iş değil, her zaman olmalı diyor. Hatta buna geçen günlerde Erdoğan’ın da yaptığı açıklamayı ekleyelim. O da “aşıda patent çok yanlış” diyerek açıklama yaptı.

Tüm bu açıklamalar olurken, Şahin dünyada dolar milyarderleri listesinde üst sıralara çıkıyor. Aşının yalnızca zengin ülkelere ulaştığı gerçekliği ortada. Yoksul ülkelerin yalnızca %0,3’üne aşı ulaştığı açıklanıyor. ABD şirketlere patenti kaldır diyor, şirketler siz alın da yoksul ülkelere verin diyor. Bizim ülkede zaten daha aşı bile alınamıyor. Hepsi birbirini suçluyor. Peki aşı nerede? Bu tıpkı “tencere dibin kara seninki benden kara” gibi bir durum. Her ikisi de durumun farkında, kabul ediyor ama topu diğerine atıyor.

Kapitalizmin çözemediği her krizde, sorunu sistemde ilan etmek ve kendisini de içerisinde çaresiz ilan etme hareketi neoliberallerin sıkça devreye soktuğu kaçışlarıdır. Elbette bizim için ortada olan kriz; kişilerin, bireylerin yarattığı bir kriz değil. Düzeni sonuna kadar savunup sürdürenler ve zenginleşenler ondan şikayet eder olmuş. CEO’lar bize adalet dağıtıyor…

Dünya ABD’nin yoksul ülkelere yardım etme insafına, aşı CEO’sunun patentten vazgeçme insafına kalırsa elbette tencerelerin dipleri hep ortaya çıkacak.

Sıkıştıkça birbirlerini suçluyorlar. Suçlular da. Ama bu durum dünyada aşı bulunmuş olduğu halde milyarlarca insanın ona ulaşamadığı gerçekliğini değiştirmiyor. Kapitalist üretim ilişkilerini kökten değiştirmek için ne kadar güncel bir sebebimiz ve gündemimiz var. Hani onu hep çıkmaz ayın son çarşambasına bırakanlar da farketse ya.