Rekabet Kurumu Bile

Dün Rekabet Kurumu 32 firmanın, rekabet piyasasını ihlal ettiklerini açıklayarak isimlerini yayınladı. Rekabet kurumu kimdir? Ülkede kapitalizmin ‘sapmalarını’ kontrol altında tutmak üzere oluşmuş kurumlardan biri. Bu kurum diyor ki, bu firmalar sömürünün de suyunu çıkartıyor. Çok daha geri düzeyde çalışma koşulları sunuyor. Tabii ki dünyada kapitalizmin de bir deneyimi var. Sömürü düzeni işçileri sömürmekten ibaret dediysek de bunun sınırları aşmanın getirdiği sorunlar var. Gerçek hayat neoliberallerin anlattığının yanından bile geçmiyor.  Kendi içerisinde yıkıcı olan rekabeti de düzenlemek zorunda kalan kapitalizmin gerçekleri bunlar. 

 
Bizim ülkede iktidardan sınırsız yetki almış patronlar bazen kendilerini kaybedip, kölelik koşulları hülyalarına kapılabiliyorlar. Hakları var. İktidar, patronlar kölelik istese bir düşüneyim diyecekmiş gibi duruyor...
 
Bu nedenle birçok kurum gibi Rekabet Kurumu da sermaye içerisinde, iktidarın yarattığı sermayeyi esas alıyor gibi görünüyor. Örneğin geçen ay çığlıklarını sosyal medyada duyduğumuz, işçilerini günde 12 saatin üzerinde çalıştırılan A101 bu listede yok bile. Benzer şekilde ŞOK; BİM gibi firmaların da adı geçmiyor. Rekabet Kurulu da belli ki,  iktidar sermayesine ayrıcalık yaratmaya çalışıyor.
 
Listedeki eksikleri bir kenara bırakıp mevcut listeye bakalım. Rekabet Kurulu doğru mu söylüyor? Şöyle düşünün; Rekabet Kurumu bile söylüyorsa gerçek durumu varın siz hesap edin… 
 
Elbette bizim açımızdan bu kapitalizmin sapması değil, ta kendisidir. Rekabet koşulları ağırlaşır, işçinin ürettiği artı değeri katlama çabası da aynı oranda ağırlaşır. Rekabet düzeninin o çok meşhur “kurumsalları”nın gerçeği işte tam olarak budur. 
 
Uzlaşma arayan orta sınıfın bu kurumsallarda hayran kaldığı; mükemmel hizmet, çok düzenli işleyiş, tüketiciyi baştan çıkarak fırsatlar diye gördüğü şeyin ardında olan, tam olarak bu kurumsal sömürüdür.
 
Amazon ilk siparişinde hatalı gönderdiği kitabın yerine doğru kitabı göndermiş, yanlış gönderdiği kitabı da hediye etmiş… Aman da aman ne kurumsallık! Amazon o gönderdiği kitapların kaç bin katı kar ediyor? Amazon işçilerinin ürettiği ile ürettiğinden el konulan artı değeri arasında kaç ton kitap fiyatı var? Bir de bunu hesap edin… 
 
Kurum kurum kurumsallar, krizde tir tir titreyip keşke kölelik olsa diye ağlaşıyor… Siz hala kapitalizm ile uzlaşma aramak mı istiyorsunuz? Üzgünüz. Dün de yoktu. Bugün de yok. Yarın da olmayacak...