Montrö Antlaşması’nın ve yükümlülüklerinin tartışmaya açılması, AKP’nin bir süredir yokladığı ABD desteği arayışının bir yansımasıdır. Biden’ın Ukrayna üzerine açıklamaları, bölgede Rusya ve Ukrayna arasında artan gerginlik gibi gelişmeler, güncel olarak Karadeniz’in ABD ve NATO açısından önemini arttırdı.
Montrö Antlaşması’nın tartışmaya açılması ve çıkılabileceğinin dillendirilmesi de ABD’ye bir göz kırpma olarak nitelendirilebilir. Çünkü antlaşma şu haliyle Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin savaş gemilerinin geçişini önemli ölçüde sınırlandırıyor. ABD elbette bu kısıtlamanın kalkmasını ve Rusya’ya müdahale imkanlarının açılmasını isteyecektir.
Bu gelişmelerin bir diğer sonucu da AKP’nin Akdeniz’de izlediği ve şimdi açıklama yapan emekli amirallerin de desteklediği ‘Mavi Vatan’ politikasının terk edilmesidir. Avrupa Birliği ve ABD ile yakınlaşma çabasının bir sonucu da elbette ‘Doğu Akdeniz’de çıkarlarımızı her yolla kovalarız’ politikasından sessiz sedasız dönüş oldu. Tüm bu dönüşlerin kolay yapılmadığını not etmeliyiz.
Bu genel tartışmanın nasıl bir sonuca ulaşacağını kestirmek ise bugünden güç. ABD’nin desteğini kazanmak ne kadar istense de bu durumun küçük çaplı göz kırpmalar veya tartışmalarla sonuçlanması çok zor. Erdoğan’ın son açıklamaları da şimdilik dikkatli bir süreç izleneceğini gösteriyor. Kesin olan tek şey, AKP’nin dış destek arayışında en uç noktalara bile gidebilecek durumda olmasıdır.