Metropoll’ün araştırmasına göre İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesini savunanların oranı %26. Araştırma, AKP seçmeninde bile, Sözleşme’den çıkılmasını onaylayanlar, yarısını dahi bulmuyor. Muhalefet kesiminden İstanbul Sözleşmesi’ni en çok tartışmaya açan Saadet Partisi seçmenlerindeki oran da çarpıcı.. Saadet Partililerin yüzde 80’e yakını Sözleşme’den çıkılmasını onaylamıyor.
Siyasi iktidar seçmenini kendi muhafazakar, ayrımcı görüşleri doğrultusunda kutuplaştırmak istiyor. Ancak evdeki hesap çarşıya uymuyor. Bu neredeyse İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik tartışmaların açıldığı her dönemde kanıtlandı. Erdoğan’ın hesapladığı gibi zorla ya da türlü politikalarla toplumun eğilimleri daha geleneksel olana dönmüyor. Daha önce de defalarca söylemiştik. Farklı olanla ve daha modern olanla karşılaşan kesimler tarihsel gelişim içerisinde her zaman modern bir yaşam tarzına yaklaştı. İşte apaçık görülüyor ki, kadınlar geriye dönmek istemiyor.
Ayrıca bu süreci hızlandıran ve daha büyük kesimleri modern bir yaşam tarzına yaklaştıran doğal süreç dışında da dinamikler var. Yıllardır kadınların kendi hayatlarında geliştirdiği itiraz bireysel bir çaba olarak kalmadı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri kadınların kurtuluş mücadelesinin seyrini yıllar önce değiştirdi ve sıçrattı. Her şeyi elinde bulunduran siyasi iktidara rağmen hegemonya kadın kurtuluş mücadelesinde oldu. Toplum değişiyor, modernleşiyor. İktidarın bir yandan kadın haklarını savunuyorum, bir yandan Sözleşme’den çekiliyorum tutarsızlığını toplum onaylamıyor.“İstanbul Sözleşmesi değerlerimizi hedef alıyor, kutuplaşma yaratıyor” diyerek imzayı geri çekmişlerdi. Değişen kadınlar, ileriye gitmek isteyen toplumun karşısında bir kesimin geçmişe dönme çabasından ötesi yok. AKP’nin istediğikutuplaşma da dilediği şekilde olmuyor. Kutuplar sabittir, her seçmen kendi partisinin görüşünden asla çıkmaz görüşü de bir kez daha çöküyor.