Eskiden sokak röportajları denilince meşhur bir büyüğün doğum tarihini bilemeyen, bazı kelimeleri yanlış söyleyen, bilgisi az, aklı yerinde olmayan insanların videoları akla gelirdi. Bu videolarda halk hep aptal, oldukça cahil ama hep komikti. Hep birlikte oturmuş halktan insanlar, halka gülüyordu. O röportajları yapan mikrofon, kamera tutanlar da çok akıllı, bilge insanlar olarak bizlere bu komik halkı her gün yeni videolarla sunuyorlardı.
O dönem tamamen kapandı. Artık her bir röportaj binlerce havalı sahne siyasetçisinden daha etkili oluyor. Halkın ne sıfatı ne de kürsüsü var. PR’ını yapan kimse yok. Mikrofonu kamerayı gören gerçeğin bilgeliğiyle gülle gibi konuşuyor. Genç, yaşlı herkes tepeden tırnağa politik. Hepsi kitle ajitatörü. Olmayan tek şey hamaset ve bağırtı çağırtı. Yaygaracı, mızmız solcular gibi değiller. Akıllarıyla konuşuyorlar. Karşısındakileri hafife almadan argümanlarıyla cevap veriyorlar. Bazen tartışmaları sertleşse de, kızsalar da gülseler de birbirlerini kendi fikirlerine kazanmaya çalışıyorlar.
Sokaklarda siyaset yapılıyor, her başlık sokak röportajlarında değerlendiriliyor. İzledikleriyle, okuduklarıyla, dinledikleriyle herkes konuşuyor. Görülmedik bir demokratik alan oluşmuş durumda. Beton çatlamış çatlaktan çiçekler filizlenmiş. Her yerde oluşan baskı sokaklardan röportajlarla fışkırmış durumda. O kadar etkili ki röportaj yapanları engellemenin yollarına bakıyorlar.
Şimdiden söylemiş olalım yoldaşlar, zerre etki etmeyecek. Bu ülkenin muhalif televizyonları kapatıldığında, basına, gazetelere baskılar arttığında, yayıncılık imkanları engellendiğinde yeni yollar açmayı her defasında başardık. Kimse kimsenin cebindeki kameraları kapatamaz. Bir yol bulup yine gerçekler halka ulaşır.
Siyasi iktidar baskıyı ve zoru etkili bir yöntem sanıyor. Doğrudur, etkisi büyüktür, bir o kadar da beklenen sonuçları vermediği gerçektir. Röportaj yapanların gözaltına alınmasını ve benzeri haberleri korkuyla değil yaratıcılıkla okuduğumuz için yeni yollar açabiliyoruz. Yorganın altına saklanarak değil yollara düşerek zorluklarla başa çıkabiliriz. Bunu başardık, başarmaya da devam edeceğiz.
Bu noktada sokak röportajlarına Yol TV’nin getirdiği yaklaşım ne kadar da önemliymiş bugün bunu bir kez daha görebiliriz. Yol TV muhabirleri halkla dalga geçmedi, onlar konuşamaz demedi, gülünecek başlıklar aramadı. Emekçi halkın söz hakkını aldığında kıtipiyoz burjuva siyasetin yalanlarını parçalayıp atacağını biliyordu. Kameralarını onlara çevirdiler. Çok emek verdiler. Kimse onları tanımaz bilmez. Havalı fotoğrafları yoktur ama çekip yayınladığı onlarca röportaj videosu vardır. Hepsinde kahramanca gerçekleri anlatan sıradan insanlar vardır. Onların kolektif videoları binlerce havalı bireysel fotoğraftan çok daha fazla etkili oldu, görüyoruz.
Ne demiş Edip Cansever, “Gülmek, bir halk gülüyorsa gülmektir”. Halkın güldüğü, gülünç duruma düşmediği videoların yolu hep açık olsun.
Not: Şiiri arayanlar bu linkten okuyabilir: http://siir.me/mendilimde-kan-sesleri