17 günlük sözde tam kapanma devam ederken dün gece yine bir ‘ferman vakası’ yaşandı ve haksız rekabet bahanesiyle marketlerde temel ihtiyaçlar harici ürünlerin satışı da yasaklandı. Bu yasağın da bir de bahanesi, bir de gerçek nedeni var. Bahanesi, kapalı olan dükkanlarda satılamayan ürünlerin marketlerde satılmasının haksız rekabet oluşturması. Gerçek neden ise fiili şekilde açıklanmış ve bir türlü uygulanamamış içki satışı yasağını temellendirme ihtiyacı. 'Bakın sadece içkiyi yasaklamıyoruz' diyecekler kısaca.
Güncel durumda AKP büyük duvarlara toslamış durumda. İlk örnekte görüntü alma yasağı… Sonra içki satışı yasağı… Şimdi de onun devamı gereksiz ürün yasakları… Hiçbirine tek kişi bile 'Evet mantıklı, uyulması lazım' demedi. Çünkü açıklanan 'fermanlar' akla mantığa uymuyor. Sadece akla mantığa değil, mevcut hukuk düzenlemelerine de uymuyor. Çünkü yasalar yazılırken "Bir gün bir AKP gelir, saçma sapan karar almak ister" diye yazılmaz. Burjuva hukuku bile AKP'nin temelsiz, günübirlik kararlarını kapsayamaz. Bunun yanında bir de ekonomik yaşamın alışkanlıkları vardır. Koskoca zincir marketlerin satışlarının arkasında daha da büyük üretim ve tedarik zincirleri bulunmaktadır. Tüm bunlar "Ben yaptım oldu" denilerek bir anda ortadan kaldırılamaz, kaldırılamıyor da. Bu durumun daha bir hafta önceki örneği çek ibrazının yasaklanmasıydı. 12 saat içinde koca yasadan dönüldü.
Güncel olarak gördüğümüz şey, toplumsal olguların, alışkanlıkların ve kompleks sistemlerin küçümsenmesidir. Bunun sonucunda ise bunları küçümseyen AKP ve 'genelgeleri' bir küçümseme konusu olmaktadır. Ayrıcalıklarından başka hiçbir şeyi tanımayan bir siyasi kadronun düşmesi gereken durum da zaten budur. Fermanlarla bir felaket sürecini, bir ülkeyi yönetmeye çalışanlar bu komik durumlara daha çok düşeceklerdir.