Diyanet İşleri ve Ali Erbaş, son dönemde birçok çıkış yapmaya başladı. Sadece açıklamaların yanında kurumsal adımlarla da Diyanet’in etkisini arttırma planları yapıldığı ortada. Üniversite, yurt ve cezaevlerinde açılması planlanan Kuran kurslarından sonra bugün de 4-6 yaş grubuna yönelik Kuran kurslarının zorunlu eğitimin bir parçası olmasının planlandığı haber yapıldı. Öğrencilerin tercih ettiğinin kat be kat üstünde kontenjanlara sahip İmam Hatip'lerin içleri bile dolmuyor. AKP tabanı dahi İmam Hatip'lere rağmet göstermiyor. Ama AKP mevcut okullarda dini eğitimi daha fazla artırma çabasına giriyor.
Tüm bu süreçlerin yalnızca Ali Erbaş’ın inisiyatifinde olma ihtimali düşük. Diyanet’in özellikle eğitim süreçlerine daha çok müdahil olmayla ilgili adımları belli bir program çerçevesinde yapılıyor.
AKP’nin bulunduğu konum boşluğu kaldıramaz. O nedenle sürekli yeni hamlelerin bulunması, sürekli bir hareket halinde olunması gerekir. Bu bisiklet durduğu anda ekonomik kriz vb. sorunlar patlayıp gündemi kaplar, AKP’ye eriyen desteği hızlandırır.
Böyle zamanlarda hatırlanan siyasal İslamcılık AKP için hep güvenli bir olasılık oldu. Kendilerine yakın gerici gruplara göz kırpmak için İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması daha yeni. Diyanet’in yeni işlevi de bu gerici çekirdeği olabildiğince sağlam tutmak, ülkedeki siyasal İslamcılığın tek temsilcisinin AKP olabileceğini tekrar tekrar hatırlatmak olabilir. AKP’nin Saadet Partisi’ni kendi yanına çekmek için ne kadar uğraştığı ortada. Görüldüğü üzere Ali Erbaş da böyle bir proje için biçilmiş kaftan. Siyasi hırslara sahip, Saray’a eklemli ve Diyanet’in başı olarak kendini her konuya müdahale edebilecek yetkinlikte görüyor.
Niteliksiz, bir iş bile vadetmeyen ve yığınla para harcanması gereken bir eğitim sisteminin ihtiyacı olan şey Kuran kursları mı? AKP’ye oy verenler için bile eğitim sisteminin sorunu bu değil. Tüm bu adımların nereye varacağını takip edeceğiz. AKP’nin siyasi çıkarları için uyguladığı gerici politikalara da geçit vermeyeceğiz.