Bu sabah 12 Boğaziçi öğrencisinin LGBTIQ+ bayrağı taşıdığı için yargılandığı davanın duruşması vardı. Bir sonraki duruşma 28 Haziran’a ertelendi. Davanın açılma sebebi LGBTIQ+ bayrağı taşımak, çantasında bulundurmak. Ancak Boğaziçililer arkadaşlarına sahip çıktı ve dava öncesi bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Gökkuşağı bayraklarını da açarak arkadaşlarının yanlarında olduklarını bir kez daha gösterdiler.
AKP’nin genel tavrı LGBTIQ+’ları sapkın ilan ederek kadın kurtuluş mücadelesinden ayırmak ve hedef haline getirmek. Bunu yapmaktaki motivasyonu ise çok küçük bir kesim olan İslamcıları memnun edebilmek ve oy toplayabilmek. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılma sebebi de en başından beri buydu. Hükümet kadın cinayetlerini konusunu yetersiz olsa bile bir düzeyde ele alıyor. En azından buna yönelik bir çaba varmış gibi gösteriliyor. Süleyman Soylu neye dayandırıldığı belli olmayan kadın cinayeti verilerini açıklamaya çalışıyor, 6284’ü uygulayacağım diyor, görevini yapmayan polislere ben hesap soracağım diyor. Bir çeşit; “Kadın cinayetlerini durdurmak için bakın burada İçişleri Bakanımız var” iddiası. Öldürülen kadınlar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama LGBTIQ+’lar bizden hak istemesinler” diyorlar. .
LGBTIQ+ ları temsil eden en temel sembol gökkuşağı olduğu için bugün buna yönelik saldırılar artmış durumda. Ancak bu karar bir ‘deli saçması’ndan ibaret çünkü gökkuşağı engellenemez. Engelleyemiyorlar da zaten. Gökkuşağı da aynı LGBTIQ’lar gibi görmezden gelince, böyle bir şey yok deyince yok olan şeyler değil. İstedikleri kadar karşı çıksınlar, durdurmaya çalışsınlar, yasaklar getirsinler. LGBTIQ+ Meclisleri kuruldu ve açık açık örgütleniyor. Eşit ve özgür bir yaşam da ancak örgütlü bir mücadele ile kurulabilir.
Tüm LGBTIQ+’ların Onur ayı kutlu olsun, mücadele ile geçsin.